

Gizleme Davranışlarını Anlama Rehberi: Kekemeliği Gizlemenin Ardındaki Gerçek
Yolculuğumuzun ikinci kısmına hoş geldiniz. Kekemeliği gizleme davranışlarını anlama rehberi serimizin ilk yazısında, kekemelik belli olmasın diye yapılan farklı (sözcük değiştirme, sorulara kısa yanıt verme, telefonla konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih etme gibi) davranışlardan bahsederek bu durumlardan hangilerini yaşadığınızı belirlemiştiniz.
Bu yazımızda ise, bu davranışların altında yatan sebeplere daha derinlemesine bakıyoruz. Merak ettiğimiz asıl soru şu: Kekemeliğimizi neden saklama ihtiyacı hissediyoruz?
Bu sorunun cevabını öğrenmenin size nasıl bir katkı sağlayacağını merak ediyorsanız, şöyle basit bir benzetme yapabiliriz: Arabanız yolda aniden durdu. Eğer sadece arabanın hareket etmesine odaklanır ve arabayı itmeye çalışırsanız, gerçek problemi görme şansınız olmayabilir. Ancak, arabanın neden bozulduğunu, hangi sebeple durduğunu anlamaya çalışırsanız, etkili bir çözüm bulma şansı elde edersiniz.
Uzun bir girişten sonra hazırsanız, gizleme davranışlarının altında yatan olası sebepleri incelemeye, yani buz dağının altını keşfetmeye başlayalım.
Aslına bakarsanız araştırmalar, gizleme davranışının sadece kekemelerle sınırlı olmadığını gösteriyor. Özellikle toplum tarafından marjinal veya farklı algılanabilecek (HIV, AIDS, bipolar bozukluk veya depresyon gibi) gruplar arasında, yani toplum normlarına uymadığı düşünülen durumları yaşayan bazı kişiler de kendilerinin bir parçasını gizlemeye meyilli olabiliyorlar.
Kendi hayatımızdan farklı örnekler düşündüğümüzde de, toplum tarafından yanlış anlaşılacağını veya damgalanacağımızı düşündüğümüz bazı şeyleri de gizlemeye çalışıyor olabiliriz. Mesela, basit bir örnek gibi görünse de, popüler kültürün dışında kalan müzik türlerini dinlediğimizde, bu durumu çevremize söylemeyebilir yani gizleyebiliriz. Mesela arabesk müzik dinlemeyi seven birisi, çevresindeki insanların genellikle pop, rock veya elektronik müzik dinlediği bir ortamda, damgalanmış hissetmemek için müzik zevkini gizlemeyi seçebilir.
Neden Kekemeliği Gizlemeye Çabalarız?
Kekemeliği gizlemek, bazen kekelemekten daha yorucu bir süreç olabilir. Peki neden gizlemeye ihtiyaç duyuyoruz? Aslına bakarsanız bu sorunun olası ve farklı bir çok cevabı bulunmakta.
Hazırsanız o cevapları inceleyelim.
1- Kendini Dezavantajlı Durumlardan ve Damgalanmaktan Koruma İsteği
Damgalanma, bir bireyin veya grupların, belirli bir özelliği veya durumu nedeniyle toplum tarafından olumsuz şekilde etiketlenmesi ve değerlendirilmesi anlamına gelir.
Kekemeler de, konuşmalarından dolayı oluşabileceğini düşündükleri, damgalanma ve sosyal zorluklardan kaçınmak için bu çaba içerisine girebilirler.
Kekemelikle ilgili damgalanmaya ilişkin bazı düşünceler ve endişeler, kişinin kekemeliğini gizlemeye çalışmasına sebep olabilir. Örneğin:
- "Sevgilim kekeme olduğumu öğrenirse bana acır."
- "Kekemeliğim yüzünden ya işe alınmazsam."
- "Eğer iş yerimde kekelediğim duyulursa, mesleki itibarım zedelenir."
- "İnsanlar benim kekemeliğimi öğrendiklerinde ya benimle alay ederlerse."
- "Kekemeliğimden dolayı, insanlar ya beni dışlarlarlarsa ve ayrımclığa uğararsam"
- "Kekelediğim için insanlar bana kesin önyargılı davranacak."
gibi farklı düşüncelerle, şu an belki de yaşanmamış olan ama korktuğumuz bu olayların yaşanmaması için önceden önlem alma çabası olarak gizleme davranışlarını yapıyor olabilirsiniz.
2- Geçmişte Yaşanılan Deneyimler
Geçmişte yaşadığınız deneyimler, bugünkü davranışlarınızı ve düşüncelerinizi şekillendirebilir. Kekemelikle ilgili geçmişte yaşadığınız bazı olaylar şimdiki tepkilerinizin ve davranışlarınızın temelini oluşturabilir.
Geçmişte, kalabalık bir aile yemeğinde, heyecanla bir anıyı anlatırken kekeleyerek konuştuğunuzu hayal edin. Bu sırada da ailenizden birinin "Daha yavaş konuş," şeklinde sizi uyardığını düşünelim. Bu tür deneyimler, ilerleyen zamanlarda kendinizi ifade ederken kekeleyeceğiniz korkusuna kapılmanıza sebep olabilir. Daha sonraki aile toplantılarına veya sosyal etkinliklere katıldığınızda, "Eğer susarsam, kekemeliğimle dikkat çekmem," diye düşünerek konuşmaktan kaçınabilirsiniz.
Bu tarz geçmiş deneyimler, benzer durumların tekrar yaşanmaması için, "Belki de daha kısa cümleler kurarsam, kekemeliğim belirginleşmez." şeklinde düşünmenize neden olabilir.
3- "Kekelememeliyim" Mesajı
Kekemeliği gizleme davranışına, neden olan unsurlardan birisi de kekemeliği negatif, utanılacak veya engellenmesi gereken bir durum olarak algılama eğilimimiz olabilir. Bir araştırmaya katılan bazı katılımcılar, kekemeliğe yönelik kendilerinde oluşan bu olumsuz algının, kekemeliğin gizlenmesine etkisi olduğunu belirtmişler.
Ancak bu algı nereden geliyor ve nasıl oluşuyor? Bu soruların yanıtlarını bulmak için belki de biraz geçmişe, deneyimlerimize ve aldığımız mesajlara dönmemiz gerekiyor.
Kekemeliğin utanılacak bir "sorun" olarak görülme algısı, çeşitli faktörlerin yanı sıra, bizlere verilen açık ve örtük mesajlarla şekillenebilir. Peki bu açık ve örtük mesajlar ne anlama geliyor, biraz daha yakından inceleyelim.
3.1. Açık Mesajlar
Açık mesajları, kekelediğimiz sırasında karşılaştığımız sözel uyarılar olarak özetleyebiliriz. Eminim çoğumuzun geçmişte veya halen yaşadığı “yavaş ol, sakin ol, bir derin nefes al öyle konuş, sesli kitap oku” gibi dinleyici tepkileri açık mesajlara birer örnek olabilir.
Evet, çoğu zaman yardım etme amacıyla söylenebilen bu tepkiler, aslına bakarsanız bizim "Kekelememeliyim!", "Bende demek ki bir sorun var o yüzden diğer insanlar konuşmamama müdahale ediyor.", "Normal değilim." gibi düşüncelere kapılmamıza ve "normal" gözükmek için kekemeliğimizi gizlemeye çabalamamıza sebep olabilir. Tabii kekelememeye çalışmanın da bu yazıda da bahsettiğim gibi bize pek de yardımcı olduğu söylenemez.
3.2. Örtük mesajlar
Örtük mesajlar, isminden de anlaşılabileceği gibi, açık bir şekilde söylenmeyen ancak yine de bize iletildiğini hissettiğimiz mesajlardır. Bu mesajlar, genellikle kekemeliğin yapılmaması gereken bir durum olduğunu bize sözel olmayan bir şekilde aktarır. Küçüklükten itibaren evde kekemelikle ilgili duyguların, düşüncelerin ve deneyimlerin konuşulmaması, kekemeliğin ebeveynler tarafından gizli kapılar ardında konuşulması örtük mesajlara birer örnektir.
Yapılan bir araştırmada, katılımcıların dikkat çekici bir şekilde %73'ü, kekemelik hakkında nadiren veya hiçbir zaman konuşmadıklarını belirterek bu durumun ne kadar yaygın olduğunu da bize gösteriyor. Yapılan farklı çalışmalar da bu durumu desteklemekte. Bu durum, kekemeliğin aile içinde bir tabu olarak ele alındığına dair bize ipuçları sunuyor.
Bu durum, aslında kekemeliğin konuşulmaması veya saklanması gereken bir durum olduğu gibi bir mesajı bizlere ileterek, kekemeliğin, aile içerisinde bile gizlenmesi gereken bir "sır" olarak algılanması ve kişinin bu durumu utançla ilişkilendirmesine yol açabilir.
4- Diğer Sebepler
Kekemelik, kişiye sadece fiziksel değil duygusal zorluklar da yaşatabilir. Bu durum o kadar yoğun bir rahatsızlık hissi yaratabilir ki kişi, konuşmaktan kaçınıp, bu rahatsızlık hissinden kurtulmayı tercih edebilir. Gizleme davranışlarına aşağıdaki farklı sebepler de neden olabilir:
- Konuşma kontrolünün kaybedilmesi hissedildiği için kekemelik anlarını gizlemek
- Kekemelik öncesi, anı veya sonrasında yaşanan rahatsızlıktan kaçmak
- Bireysel nedenler
- Utanç, endişe, konuşma korkusu
- İletişimde yaşanan gerginlik
Bu tür duygusal ve fiziksel zorlanmalar, kişide kekemelik anını olabildiğince azaltma veya tamamen kaçınma isteği oluşturabilir. Bu durum, sizin "özgürce konuşma" hakkınızı ciddi anlamda etkileyerek kendinizi özgürce ifade edemediğinizi hissedebilirsiniz.
Özet olarak, kekemeliği gizleme davranışları, birçok farklı faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu faktörlerin arasında sosyal dezavantajlardan ve damgalanmaktan korunma isteği yer alır. Kekemelik farklı nedenlerle bireylerde "kekemelik kötüdür, benim itibarımı sarsar ve onu saklamalıyım" şeklinde bir algıya yol açabilir. Ayrıca, kekemelik anında yaşanan duygusal zorluklar (utanç, endişe, kontrol kaybı hissi) kişinin konuşma sırasında kekemeliğini azaltmaya çalışmasına, kelimeyi değiştirmesine ya da daha kısa ifadeler kullanmasına sebep olabilir.
Her bireyin kekemelik deneyimi ve bu konudaki yaşadığı olaylar birbirinden farklıdır, bu nedenle gizleme davranışının altında yatan sebepler de farklılık gösterebilir. Bu davranış, bazen bilinçli bir "kekemeliğimi saklamak istiyorum" düşüncesiyle meydana gelirken, bazen de farkında olmadan ve otomatik bir şekilde de kendini gösterebilir.
Serimizin bir sonraki yazısında, kekemeliği gizleme kişinin hayatını nasıl etkiler konusu üzerinde duracağız.
1061
0
Referanslar ve İleri Okuma
- Boyle, M. P., Dioguardi, L., & Pate, J. E. (2016). A comparison of three strategies for reducing the public stigma associated with stuttering. Journal of fluency disorders, 50, 44-58.
- Boyle, M. (2016). Relations between causal attributions for stuttering and psychological well-being in adults who stutter. International journal of speech-language pathology, 18(1), 1-10.
- Boyle, M. P., Milewski, K. M., & Beita-Ell, C. (2018). Disclosure of stuttering and quality of life in people who stutter. Journal of fluency disorders, 58, 1-10.
- Boyle, M. P., & Gabel, R. M. (2020). “Openness and progress with communication and confidence have all gone hand in hand”: Reflections on the experience of transitioning between concealment and openness among adults who stutter. Journal of Fluency Disorders, 65, 105781.
- Boyle, M. P., & Gabel, R. (2020). Toward a better understanding of the process of disclosure events among people who stutter. Journal of Fluency Disorders, 63, 105746.
- Douglass, J. E., Constantino, C., Alvarado, J., Verrastro, K., & Smith, K. (2019). Qualitative investigation of the speech-language therapy experiences of individuals who covertly stutter. Journal of fluency disorders, 61, 105713.
- Gerlach-Houck, H., Kubart, K., & Cage, E. (2023). Concealing Stuttering at School:“When You Can't Fix It… the Only Alternative Is to Hide It”. Language, Speech, and Hearing Services in Schools, 54(1), 96-113.