Gizleme Davranışlarını Anlama Rehberi: En Büyük Sırrınız Kekemeliğiniz image

Gizleme Davranışlarını Anlama Rehberi: En Büyük Sırrınız Kekemeliğiniz

Bir anlığına durun ve düşünün: Acaba siz de kekemeliğiniz belli olmasın diye çabalayanlardan mısınız?

Bir kelimeyi söylerken kekeleyeceğinizi hissedip, hemen o kelimeyi değiştirerek başka bir kelime mi kullanıyorsunuz? Ya da belki de "a" harfiyle başlayan kelimelerde çok kekeleyeceğinizi hissedip hemen alternatif bir kelime arıyorsunuz?

Veya cevabını çok iyi bildiğiniz soruların yanıtlarını sırf "Uzun cümle kurarsam kekemeliğim belli olur." diye düşündüğünüz için “evet-hayır” ya da “bilmiyorum” şeklinde, kısaca mı yanıtlıyorsunuz? Halbuki içten içe, o soruya daha ayrıntılı bir yanıt vermek istiyor, fakat kekeleyeceğinizi düşündüğünüz için bu isteğinizi bir kenara mı bırakıyorsunuz?

Eğer bu durumlar sizin de hayatınızın bir parçasıysa, bu yazı serisi tam size göre.

Kekemeliği gizleme davranışları üzerine odaklanan bu yazı serisinde, "Kekemeliği gizleme nedir? Neden kekemeliğimizi gizlemeye çalışırız? Bu durum bize ne hissettirir, hangi ek sorunlara yol açabilir? ve Ne yapmalıyız?" konularına ayrı ayrı ve dikkatlice değineceğiz.

Bu konuya değinmemizin amacı ise: Kekemeliğinizi tanımak.

"Kekemeliğimi tanımak ne işe yarar ki?" diye düşünüyorsanız, şöyle bir senaryo hayal edin: 

Bir dağcısınız. Yüksek bir dağa tırmanmayı hedeflemişsiniz ancak dağın ne kadar yüksek olduğunu, hangi rotaların daha güvenli olduğunu, hangi malzemeleri gerektireceğini bilmeden, hatta ve hatta "dağcılığın" ne demek olduğunu bilmeden tırmanışa başlarsanız, hedefinize ulaşmanızın oldukça zor olacağını tahmin etmek pek de zor değil. Tıpkı dağcılıkta olduğu gibi, kekemeliğinizi anlamak, kekemeliğiniz için doğru 'malzemeleri' ve 'rota'yı belirlemek, bu 'dağa' tırmanışınızı daha güvenli ve başarılı kılabilir.

Bu yazı serisinin amacı, kekemeliğinizi anlamanıza yardımcı olarak hangi 'malzemelerin' ve 'rota'nın sizin için en uygun olduğunu belirlemenize yardımcı olmak. Bilgi düzeyimiz arttıkça, kekemelikle başa çıkma şeklimiz de değişecektir.

Uzun bir girişten sonra, bu yolculuğa başlamaya hazırsanız, hadi ilk adımı atalım.

Kekemeliği Gizleme Nedir?

Aslında kekemeliği gizleme davranışlarını bir nevi koruma kalkanı olarak görebiliriz. Birisiyle konuşurken “Acaba kekemeliğim belli olursa ne düşünürler? Acaba rezil olur muyum?” gibi farklı endişelerimizle veya farklı sebeplerle (bu konuyu 'Neden kekemeliğimizi gizlemeye çalışırız?' başlıklı 2. yazımızda detaylandıracağız), kekeme olduğumuzu başkalarının öğrenmemesini arzularız. Bu amaçla da karşımızdaki kişi kekemeliğimizi öğrenmesin diye farklı hileler ve bize çözüm yolu gibi gelen stratejiler üretmeye başlarız.

Aslında kekemeliği gizleme davranışı, kekemeler arasında oldukça yaygın. 2018 yılında, 322 yetişkin kekemeyle yapılan bir araştırmada, katılımcılardan % 40’ı kekemeliğini gizleme ihtiyacı duyduğunu ve %37’si yaşamlarının çeşitli alanlarında kekemeliğini hiç kimsenin bilmediğini belirtiyor.

Farklı çalışmalarda da kekemelerin, aile ve arkadaşlarıyla bile kekemelik konusunu gündeme getirmedikleri gözlenerek kişiler, kekemelik ve kekemelikle ilgili duygularını adeta bir sır gibi saklama eğiliminde oluyorlar. 

Peki kekemeliği gizlemek için hangi davranışları sergiliyoruz? Bu konuyu iki alt madde de inceleyeceğiz. Maddeleri incelenerken yanınıza kağıt-kalem alabilir, kendinizi daha iyi anlamak ve hangi davranışlarda bulunduğunuzu belirlemek için not alabilirsiniz.

1. Dil Bilimsel Gizleme

Dil bilimsel yani linguistik gizlemeyi kısaca kekeleyeceğinizi hissettiğiniz kelimelerle oynamak olarak özetleyebiliriz.  Aslında, dilbilimsel gizleme, kişiden kişiye göre değişen, çeşitli biçimlerde ortaya çıkar. İşte bazı dil bilimsel gizleme örnekleri:

  • Sorulara mümkün olduğunca kısa cevaplar vermek.
  • Bildiğiniz cevaplara rağmen, kekeleme olasılığı yüzünden soruları yanıtsız bırakmak.
  • Kekeleyeceğinizi hissettiğiniz kelime yerine aynı anlamı taşıyan başka bir kelime seçmek.
  • Kekeleyeceğinizi hissettiğinizde, "Hmm, şey, hani..." gibi ifadeler kullanarak zaman kazanma çabasına girmek ve düşünme takliti yapmak.
  • Sorulan bir soruya, kekeleyeceğinizi hissettiğiniz doğru cevap yerine, yanlış bir cevap verme.
  • Dolambaçlı ifadeler kullanma. Örneğin, "okula gittim" demek yerine, "Şu, her sabah gittiğimiz yer, oraya gittim" gibi.

Aslında, bu örnekleri incelediğimizde, konuşurken asıl amacınızın konuyu anlatmak veya sohbet etmek yerine kekemeliği gizlemek olduğunu görebiliriz.

Yapılan 212 yetişkin kekemenin katıldığı bir araştırmada; katılımcıların %30'u belli ses veya kelimelerden kaçındığını belirtmiş. Yapılan bir nitel çalışmada ise; bir katılımcı yaşadığı dil bilimsel gizlemeyi, birisi adını sorduğunda kendi adını söylerken kekeleyeceğini bildiği için, kekelemeyeceği başka birinin adını söyleme gibi bir davranışla anlatmış. 

Şimdi düşündüğümde, benim geçmişte en çok yaptığımı hatırladığım dil bilimsel gizleme, gerçekten sohbet etmek istediğim ve hakim olduğum bir konu üzerinde tartışılırken, sanki konu hakkında hiçbir bilgim yokmuş gibi sessiz kalmaktı. İçten içe, "Keşke şunları söyleyebilsem" diye düşünürdüm.

2. Durumsal Kaçınma

Durumsal kaçınma, yani "situational avoidance", kekeleyeceğinizi hissettiğiniz durumlardan veya olaylardan uzak durma eğilimidir.

Mesela eminim çoğumuzun ilkokulda yaşadığı, cevabını bildiğimiz sorulara parmak kaldırmama veya sunum yapmamız gereken derslere katılmama, birisi telefon veya kimlik numaranızı sorduğunda söylemek yerine yazmayı tercih etme, sevgilinizle veya eşinizle tartışınca çok kekeleyeceğinizi düşündüğünüz için tartışmaktan kaçma ve kafanıza takılan sorunlar hakkında konuşmama veya yeni tanıştığınız bir kişiyle telefonla konuşmaktan ve buluşmaktan kaçınarak mesajlaşmayı tercih etme durumsal kaçınmalara birer örnektir. 

Hatta bir araştırmadaki katılımcı sınıfta okuma yapıldığı sırada yaşadığı durumsal kaçınmayı şu sözlerle anlatıyor: "'Tuvalete gidebilir miyim?' derim ve 10 dakika boyunca koridorlarda dolaşır ve geri döndüğümde okumanın bitmesini umardım." 

Durumsal kaçınma, özellikle okulu bırakma veya eğitim hayatına devam etmeme gibi önemli hayat kararlarına bile etki edebiliyor. Yani, kekemeliği gizleme durumu, göründüğü kadar basit bir olay değil. Bu durum, kişinin hayatını derinden etkiliyor ve bireyin hayal ettiği hayatı yaşamasına engel olabiliyor.

Kısaca özetlemek gerekirse, yukarıda anlattığım gibi bir kişi kekemeliğini gizlemek için birçok strateji uygulayabilir. Ancak, bu gizleme eğilimleri geçici rahatlama sağlasa da aslında oldukça yorucudur ve kişinin yaşam kalitesini etkiler. İletişim esnasında ne söyleyeceğim, kendimi nasıl ifade edeceğime ek olarak "kekemeliğimi nasıl gizlerim?" düşüncesi, bu durumu daha da zor hale getirir.

Yazının sonuna gelirken, siz kekemeliğinizi gizlemek için hangi stratejileri kullanıyorsunuz? Bu yazıyı okurken, hangi anlatımlarda "Aaa! Ben de bunu yapıyorum." dediniz? Belki de kekemeliğinizi gizlemek için kullandığınız başka yöntemleriniz de vardır. Bu yöntemleri paylaşmak için yorumları kullanabilirsiniz.

Bu yazı serisinin bir sonraki bölümünde, bu gizleme davranışlarının neden ortaya çıktığından bahsedeceğiz. Kekemeliği ve kekemelikle başa çıkmayı daha iyi anlamak için bu yolculuğa birlikte devam edelim.



1020

Referanslar ve İleri Okuma

  1. Boyle, M. P., Dioguardi, L., & Pate, J. E. (2016). A comparison of three strategies for reducing the public stigma associated with stuttering. Journal of fluency disorders, 50, 44-58.
  2. Boyle, M. (2016). Relations between causal attributions for stuttering and psychological well-being in adults who stutter. International journal of speech-language pathology, 18(1), 1-10.
  3. Boyle, M. P., Milewski, K. M., & Beita-Ell, C. (2018). Disclosure of stuttering and quality of life in people who stutter. Journal of fluency disorders, 58, 1-10.
  4. Boyle, M. P., & Gabel, R. M. (2020). “Openness and progress with communication and confidence have all gone hand in hand”: Reflections on the experience of transitioning between concealment and openness among adults who stutter. Journal of Fluency Disorders, 65, 105781.
  5. Boyle, M. P., & Gabel, R. (2020). Toward a better understanding of the process of disclosure events among people who stutter. Journal of Fluency Disorders, 63, 105746.
  6. Douglass, J. E., Constantino, C., Alvarado, J., Verrastro, K., & Smith, K. (2019). Qualitative investigation of the speech-language therapy experiences of individuals who covertly stutter. Journal of fluency disorders, 61, 105713.
  7. Gerlach-Houck, H., Kubart, K., & Cage, E. (2023). Concealing Stuttering at School:“When You Can't Fix It… the Only Alternative Is to Hide It”. Language, Speech, and Hearing Services in Schools, 54(1), 96-113.

"Makale" hakkındaki yorumlar:

Bir yorum da siz yazın...

Melih •
Araştırmalarınız çok beğendim hatice hanım hepsini okuyacağım :)